be set

  1. Verb konulmak
kurulmak Verb
hücum etmek, saldırmak, taciz etmek, bunaltmak, azap vermek.
to be beset by enemies: düşmanların
hücumuna uğramak.
to be beset by difficulties: güçlükler içinde bunalmak.
Transitive Verb
kuşatmak, sarmak, muhasara etmek, çevrelemek, çevirmek, etrafını almak.
The enemy beset the city with
a strong army. A dense forest that beset the village.
Transitive Verb
takmak, kuşatmak, süslemek, tezyin etmek.
beset with jewels. Transitive Verb
(gemi) buzlar arasında sıkışıp kalmak. Transitive Verb, Maritime Traffic
bir dönemde geçmek Verb
bir yerde geçmek Verb
birşeye kesinlikle karşı olmak Verb
birşeye sonuna kadar karşı olmak Verb
alıkonulmak Verb
saklanılmak Verb
müsterih olmak Verb
birbiri ne düşmek Verb
boşanmak Verb
azat olmak Verb
...'de geçmek Verb, Art
(baskı) dizilmek Verb
bir ortamda geçmek Verb
bir yerde geçmek Verb
bir dönemde geçmek Verb
dizilmek Verb
birşeye gömülü olmak Verb
birşeyin içine iyice yerleştirilmiş olmak Verb
boşanmak Verb
bir şeyi yapmaya kararlı olmak Verb
bir şey yapmayı kafa sına koymak Verb
kundaklanmak Verb
dikilmek Verb
kamaşmak Verb
mahsup edilebilecek alacak
yapmaya kesin karar vermiş olmak Verb
birşeye kesinlikle karşı olmak Verb
birşeye sonuna kadar karşı olmak Verb
güç durumda olmak Verb
para bulmakta güçlük çekmek Verb
büyük güçlüklerle para bulmaya çalışmak Verb
para bulmakta büyük güçlük çekmek Verb
çok para ihtiyacı olmak Verb
okunacak kitapların listesini yapmak Verb